Gece yarısı… Derin bir uyku. Her şey gayet normal gidiyor. Derken, bir anda o tanıdık ağırlık çökmeye başlıyor! Gözler açık ama hareket etmek imkansız. Göğsünde bir baskı, vücudunda bir ağırlık, başucunda ise karanlık bir varlık… Evet, karabasan yine iş başında!
Karabasan dediğimiz durumun, bilimsel adıyla “uyku felci” olarak anıldığını biliyor muydunuz? Bu deneyim aslında, uykunun rüyaların görüldüğü REM (Rapid Eye Movement) evresinde ortaya çıkıyor. Normalde REM uykusunda, vücudumuz kas hareketlerini durdurarak kendini korumaya alır. Rüyamızda koşarken yatağın içinde zıplamamamız ya da bir şeylerden kaçarken kendimizi yere atmamak için! Ancak uyku felci sırasında beynimiz uyanıyor ama vücudumuz hala REM’deki bu hareketsiz durumda kalıyor. İşte, o an başlıyor! Beyin uyanık ama vücut kıpırdamıyor. Beyin bu tuhaf durumu anlamaya çalışırken karanlık görüntüler oluşturuyor. Sonuç: Bir karabasan ziyareti!
Tabii işin bir de kültürel yönü var. Karabasan deneyimi o kadar evrensel ki, neredeyse her kültür kendi hikayesini yaratmış. Türkiye’de karabasan çoğu zaman “cin” olarak bilinir. Halk arasında “Üzerine cin oturdu!” gibi ifadelerle anlatılır. Hatta eskiler, bu kötü varlığı kovmak için yatağın başucuna dua bırakmanın ya da ayet asmanın işe yaradığına inanırlarmış. Ama ilginçtir, dünyanın dört bir yanında benzer hikayeler var! Mesela Japonya’da da karabasan benzeri bir deneyim “kanashibari” olarak geçiyor ve orada da karanlık bir varlığın insanların üzerinde çöktüğüne inanılıyor. Farklı diller, farklı inanışlar ama aynı ürkütücü deneyim!
Peki, karabasan dan nasıl kurtulacağız?
Öncelikle, panik yok! Bu bilimsel açıklaması olan bir durum ve aslında hiçbir tehlike taşımıyor. Uzmanlar, düzensiz uyku, yoğun stres ve yorgunluğun uyku felci riskini artırdığını söylüyor. Yani, iyi bir uyku düzeni kurmak ve biraz rahatlamak bu gece yarısı ziyaretçisini uzak tutmaya yarayabilir. Üstelik, böyle bir deneyim yaşarken sakin kalmak, derin nefes almak ve gözlerini hareket ettirmek, kendini daha hızlı toparlamana yardımcı olabilir.
Kısacası, karabasan dediğimiz bu gizemli deneyim sandığımız kadar korkutucu değil. Elbette, karanlık bir varlığın başucunda durduğunu hissetmek ürkütücü ama gerçekliğini öğrendikten sonra üzerine biraz gülümsemek bile mümkün. Gece yarısı karabasan kapını çalarsa, “Tekrar mı geldin?” diyerek uyumaya devam etmeye hazır ol!